9 Ağustos 2012 Perşembe

ZEMHERİDE YOĞURT

          Eski  takvim aylarından kış ortası anlamına gelen soğuk ve buzlu günleri tanımlayan kavram. Değişik toplumların değişik takvimleri vardır. Her takvimin aylarının adı farklıdır. Arabi aylar, rumi aylar, miladi takvimin ayları farklı farklıdır. Arabi aylardandır. Öz Türkçesiyle;

          ZEMHERİ: ar. Karakış (tdk)

                Sözcüğümüzün lafzı ve hıfzı anlamlarını sorgulayalım. Siyasi olayları dinlediklerimizin, gördüklerimizin ötesindeki derin anlamına uygun yorumlamalar yapalım.

                Medyamız kendi gündemini, siyaset kendi gündemini, siyasi partiler kendi gündemlerini belirlerler. Ülkemizin gerçek sorunlarını görünmez kılarak, görülen siyasi gelişmelerdeki incir çekirdeğini doldurmayacak sorunları, nar tanelerine benzetirler.

                Demokrasinin olmazsa olmaz siyasi kurumları, kendi iç sorunlarını halkın önünde çözmeye çalışınca, siyasi arenanın aktörleri kendilerine yeni roller yakıştırırlar.

                Yel değirmenlerine karşı silah kuşanan, at binen kahramanları savaş meydanlarında görürsünüz. Ancak savaş zamanı karakış ortasında zafere koşarlar. Karakış ortasında helva ekmek, pekmez bulamayan şovalyelere akıl verenler şöyle diyorlar; Ekmek yoksa, sizde pasta yiyin arkadaş diyerek ekmak bulamayanlarla aklı sıra dalga geçerler.

                Siyasi, hukuki ahlaki, sorunlar ve haksız uygulamaların ayyuka çıktığı acayip günleri yaşıyoruz. Meydan şovalyeleri ortalıkta at koşturuyorlar yel değirmenlerine karşı.

                Referandum evet ve hayır oranlarının arakasında yatan gerçekleri analiz ederek kendilerine  çıkış yolu aradıklarını görüyoruz. Önümüz karakışını nasıl geçireceğininhesabı içinde olan garip ve gurabanın imdadına sosyal devlet ilkesi Hızır gibi yetişiyor.

                Senin yandaş, benim yandaş, şöyle bir dolaş, senin için bir şey düşünürüz? Açlıktan, sefaletten, işsiszlikten, yoksulluktan kurtulmanın tek yolu var; yola devam diyeceksin, yol bizim, sadaka sizsin olacak. Çözüm bu kadar.

                Sokaktaki herkes gerçekleşmesi güç istek ve dileklerde bulunur,her önüne gelen siyasiye yakınır, siyasiden yakınır. Siyaseti çamur olarak tanımlarlar.

                Olmayan demokrasinin siyasi şövalyeleri, kendi kurdukları dükalıkları terk etmeye katlanamamaları, hırs ve öfkelerine yenik düşerler. İç ateşlerini söndürmek için karakışta yoğurt ayran isterler.

                Sözün sonu;

                “Zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır.”
Gerçekleşmesi güç bir şey isteyen kimse isteğini gerçekleştirecek çareyi kendisi bulmak zorundadır.
Atasözü

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home