ÖĞRENMİŞLİKLERİMİZ,
Bizi yanıltan deyimlerimiz;
“Kuş beyinli. Balık hafızalı. Karga suratlı. Tilki gibi. Hovarda öksürüğü. Manda gibi…. Eşekten düşmek. “Manda yuva yapmış, söğüt dalina..” Haybeden geçinen. Bidava yaşayanlar…”
Yaratılmışların en üstünü(Eşref-mahlükat) insandır. İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliği aklıdır. Diğer canlıların duyarlılıkları farklıdır. Bu farklılığı tespit den, Davranış bilimleri uzmanı PAVLOW’dur. Hayvan davranışları üzerinde deneyler gerçekleştirmiştir.
1.DENEKLER; KÖPEK, ET, ZİL.
Köpek kulübesine bir zil takılır. Köpeğe et vermeden önce zile basılır. Köpek uyarılır. Peşinden kulübenin kapısı açılarak, KÖPEĞE, ET VERİLİR. Köpek kapıya yönelir. Bu işlem onlarca kez tekrar edilir. Et verilse de, verilmese de; köpek her zil çaldığında kapıya yönelir.
2.DENEKLER; AKVARYUM, BALIKLAR, SU, CAM BÖLME
Balık akvaryumunda; büyük balık küçük balıkları sürekli yemektedir. Akvaryum sahibi çare arar ve akvaryumu cam bölme ile böler. Büyük balık ile küçük balıkları ayırır. Büyük balık, aradaki camı fark etmediğinden, sürekli küçük balıklara saldırır. Ancak, küçük balıkları yiyemez. Bir zaman sonra, akvaryumun ortasındaki cam bölme alındığında; büyük balık küçük balıkları yemez.
3.DENEKLER; KAZLAR, GÖKYÜZÜ, OKYANUS, ADA
Kazların gökyüzünde uçuşu izlenir. Kazlar gökyüzünde 3-5 bin km. uçabilen hayvanlardır. Bunun sebebi; Önde giden kazın açtığı hava boşluğuna, arkadan gelen kazın düşmesiymiş. Bilim insanları denek kazların ayaklarına çipler takarak kaz davranışlarını izlemişler. Kazların havada V biçiminde uçtuklarını, önde giden kaz kanat çırpmaktan yorulunca arkaya geçtiğini fark etmişler.
Okyanus üzerinde ilerleyen kazların, okyanusun ortasından sonra sayılarının azaldığı fark edilir. Okyanusun bu bölgesinin altı incelenir. Uzun yıllar önce okyanusun bu bölgesinde bir ada olduğu fark edilir. Kazların yıllar, yıllar önce burada dinlendikleri, tespit edilir. Azalmalarının sebebi anlaşılır.
ŞİMDİ; DAVRANIŞ BİLİMİ İNSANLARI NE İLE UĞRAŞMAKTADIRLAR? “TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ” ÇALIŞMALARINI GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNİ DÜŞÜNMEMEK İÇİN AKILSIZ OLMAMIZ GEREKİR.
Düşüncesiz, akılsız dediğimiz canlıların davranışlarının insan davranışlarıyla bire bir ötüşmesini bekleyemeyiz. Ancak benzerlikler kurabiliriz.
Toplumların hangi konularda duyarlı olduklarının tespiti yapılarak; duyarsızlaştırılacak konular, yıllar önceden toplum mühendislerinin projeleri olarak ele alınıp gerçekleştirilmesi olası bir iştir.
MEDYA diyerek adlandırdığımız, yazılı, görsel yayınlar, fısıltı gazeteleri, yurtlar, yuvalar, fabrikalar, yaşamın her alanına hükmeden araçlar kullanılır. Tv’lerde pempe diziler, gazetelerde uyduruk haberler, TARAFSIZLIK adı altında; taraflı şırıngalamalar.Taraf olmayan, bi taraf olur zehirleri ile uyutulan, duyarsızlaştırılan bir toplum yaratmak, kimin işine yarar?Dünyayı kendi egemenliği altına almaya çalışan egemen güçleri besler büyütür.
“BALIK SUYA NE KADAR MUHTAÇSA; DÜNYA DEVLERİ; KÜÇÜK DEVLETLERİ SÖMÜRMEYE MUHTAÇTIR.”
Bunun için; öğreteceksiniz, duyarsızlaştıracaksınız, yöneteceksiniz.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home