9 Ağustos 2012 Perşembe

NE VAR? NE YOK? (NOLCİK ŞİMDİ ?


        İnsanız. Bir garibiz. Yer, içer, gezer tozar her taşın altın da bir gariplik ararız. Gılgameş’ten buyana insan sonsuzluğun, ölümsüzlüğü aramanın peşindedir. Her insan merak içindedir. İnsanın meraklarını gidermesinin onlarca yolu vardır. İnsanoğlunun başına ne geldiyse?

-         Merak tan ve taraktan gelmiştir.

-         Bilinmelikleri, bilinir kılmak insanın ve insanlığımızın sorunu. İnsanın ömrü, sorunlara çözüm aramakla hitam bulur.

Yinede ders almayız yanmışlıklardan. Başkasının tarağı ilgimiz çeker, güzel sırma saçlarına yazık etmek istiyorsan;” kelin şimşir tarağıyla” saçlarını tara. Olsun başın yara. Dökülsün saçların. Sonunda sebep ara.

Bende ne var? Sende ne var? Varlarımızı , yoklarımızı  aklımızın ve bilimin ışığında bir önümüze koyalım.

        Sıcak yaz günlerinin, serin söğüt gölgelerinde gölgelenenlerin ağzında bir sakız.

        “NOLCİK ŞİMDİ”?...

         Nolcikse, nolcik? Sana ne kardeşim. Bu olacaklara sen karar vermedin mi? Bu olanlar ve olacaklar konusunun tercihini, uzay adamları mı yaptı. Ülkemizde olup bitenler her vatandaşı ilgilendirir. Çözümüne herkes katkı vermek zorundadır.

        Olmayan demokrasinin, olmayan demokrasi havarilerinin vereceği kararlarla gerçek demokrasi kurulamaz. Ülkemizdeki sorunların kaynağında; güvensizlik bunalımı yaşanmasıdır. Güven, özgüvenin olmadığı bir ortamda değil demokratik davranış, insan insana bile konuşamazsınız.

        İnsan insana konuşmak; olumsuzlukların, çözümsüzlüklerin çözümüne katkı sunmaktır. Demokrasinin temelinde;

        EŞİT VE ADALETLİ KATILIM,

        EŞİT VE ADALETLİ KATLANMA,

        EŞİT VE ADALETLİ BÖLÜŞÜM yatar. Şimdi ben sizlere sormak isterim. Ülkemizdeki bölgesel sorunların kaynağında yatan sebepler nelerdir? Sosyal adaletten söz ediliyor, bölgesel sosyal, ekonomik, kültürel farklılıklarımızın temelinde yatan gerçekler nelerdir?  Kırsal alanların boşaltılmasının, kentlerde varoşların yaratılmasının gerisinde yatan sosyal gerçekler nelerdir?

        Kahve köşesinde, kumsalda, meyhanede bu işlerin sonu” NOLCİK ŞİMDİ?” Diyerek sağa, sola soru yağdırmanın gereği yok. Kafanı kullan. 9 numara şapka giy. Başını güneşten, poponu yaştan koru. Fazla merak, insanın elini, dilini, burnunu poka bulaştırır.

        Demokrasinin temelinde;TEMSİLİ SİTEM yatar.” DOĞRUDAN DEMOKRASİ” tarih öncesi ANTİK DÖNEM şehir devletlerinde yaşanmıştır. En geniş anlamdaki DEMOKRASİ, ÜLKE GENELİNDEKİ vatandaşların tercihleriyle gerçekleştirilir. HERKESİN Ankara giderek tercihini belitmesi pratik değildir. Siyasal sistemin bu bağlamda; demokrasinin gereklerine göre yapılandırılmasının anlam ve önemi çok büyüktür.

        Baskıcı, zulm dönemlerinde hazırlanan anayasalar ve siyasi partiler yasalarıyla, geleceğe özel sorunlara çözüm bulmak hayaldir. Sözü dağıtmadan sonlandıralım. Güzel ülkemizin güzel insanlarının söylemiyle;

“SEVDİK GİTMEDEN, SEVDİK GELMEZ.” “GÜNEŞE YAZI YAZILMAZ.”

İnançımıza göre;”VERMEDEN ALMAK, ALLAH’A MAHSUSTUR.”

 

        

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home