9 Ağustos 2012 Perşembe

KENDİNE YÜK ETME...

İnsanın ömrü aşklar içinde, aşık olamadan geçer. Bir ömür aşkı arar. Aşkını bulunca şaşkına döner. Aşk vardır insanı insan yapar, aşk vardır insanı insanlıktan çıkarır. Aşk vardır insanı rezil rüsva eder. Siz hangisinin peşinden gidersiniz?

İnsanı, insan yapan aşkı sorgulayalım Koca Yunus’un dilinden cümleyle söze başlayalım.

İLİM, İLİM BİLMEKTİR.

İLİM KENDİN BİLMEKTİR.

SEN KENDİN BİLMEZSEN

BU NİCE OKUMAKTIR…”

Eğitim ve öğretimin temeli insanın kendisini tanımaya, kendi beceri ve hünerlerini ortaya koymaya yönelik etkinlik ve eylemler içinde okumaya başlar.

Her toplum kendini geleceğe taşıyacak değerleri eğitim ve öğretim yoluyla yeni nesillere aktarmanın, uzun erimli planlamalarını yapma hakkı vardır. Bu hakkın şöyle böyle biçimde saptırılması, o toplumun, toplumsal değerlerinin bozulmasına, farklılaşmasına dayanak olur. İnsanı insan yapan değerlerin yerine İnsanı insanlıktan çıkaran değerler topluma egemen olur.

Yeni, genç düşüncelerin toplumda yeşerip serpilmesi,  toplumun erginlerinin tecrübeleriyle harmanlanarak yeniden biçimlendirilmesi eğitim ve öğretimin yakın ve uzak hedeflerinin sağlıklı tespitleriyle olanaklıdır.

Ülkemizdeki yolsuzluk, ahlaksızlık, her türlü yozlaşmaların yaşandığı zaman dilimlerine bir bakınız. Sık sık iktidarların değiştiği, plansız, düzensiz, işin ehli olmayanlara eğitim ve öğretimin bırakıldığı dönemlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin 1927den sonra, 1948 eğitim – öğretim proğramlarıyla eğitilmiş, 1968 Eğitim öğretim proğramlarıyla öğretime başlayan bir eğitimci olarak, diye bilirim ki; 30 yıl içinde, defalarca eğitim-öğretim proğramları allak bullak edildiği bir gerçektir.

İnsanın yeteneklerini çıkarmaya fırsat vermeyen, ezberci, baskıcı, yeni yetişen geçlere zulm çektiren bir eğitim sistemi sanırım dünyanın ancak 7-8 ülkesinde buluduğu bir gerçektir.

Adına ne denirse densin, İSTER 444, 1533,1445…olsun, toplumu bir birine düşüren, ayrıştıran, insanları; insan olmaktan çıkarıp körü körüne, zorlanan bir eğitim ve öğretim sistemi ülkemize yararlar yerine zararlara katlanmak zorunda BIRAKIR

Eğitim ve öğretimdeki yarar ve yazarı 30 yılda ortaya çıkar.

Ben halkımı seviyorum, ona aşıkım, onun için her şeyi yapabilirim. Varlığım onların varlığına armağan olsun. İktidar bende, güç ben de. Ben AVRUPA’nın AMERİKAN’IN HAN’IYIM, HAKAN’IYIM, BU ÜLKENİN PADİŞAHIYIM, diyebilme  ayrıcalığımız yok.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN KURUCUSU YÜCE İNSAN Mustafa Kemal Atatürk DİYOR Kİ?

“Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”

İnsan aşığı, insanlık güneşi MEVLANA’DAN;

“UĞRUNA FEDAKÂRLIK YAPMADIĞIN AŞK-I,
YÜREĞİNDE TAŞIYIPTA KENDİNE YÜK ETME...”

 

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home