10 Ağustos 2012 Cuma

ANLAMAYAN, ANLAYANA SORSUN

         “Bruksel  Zirvesi  Sonuç  Bildirisinden tek bir madde; okuduğunu anlayabilenlere  ve AB hayranlarının dikkatine.

Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi' nden.....     
YORUMSUZ: Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi'nin "Türkiye" başlıklı
bölümünden; "Presidency Conclusions"

Madde: 23.."..müzakerelerin yalnız Türkiye'yle değil, diğer devletlerle de yapılabileceğini... Müzakereler sırasında Türkiye birkaç devlete bölünürse veya güneydoğu bölgesinde bir Kürt devleti kurulursa, yeni bir karara gerek olmaksızın onlarla da müzakere  yapılacağına...”

“Beraatizimmet asıldır.”
Tersi kanıtlanmadıkça insanların suçsuz sayılmaları gerekir anlamında kullanılan bir söz.(Deyim)

60 yıldır kapısını aşındırdığımız AB’nin göbeğinden çıkan bir ses, düşünce, uzak hedefleri hakkında açık ve seçik bir anlatım.  Benim açıklamama gerek yok. Anlayan, anlar… Anlamayan kulağını, gözünü dört açar dinler.

AB’nin önümüze sunduğu 85.000 sayfalık, AB’nin KOPENHANG VEYA MATHİRST KRİTERLERİ OLARAK önümüze sunulan onların OLMAZSA; OLMAZLARI, Türkiye’yi teslim almak için konulmuş kurallar zinciri. Bizim akıllılarımızda; AB ile görüşmeler başladık, ha bu dosya açıldı, ha şu dosya açıldı diyerek davul ve zurnalarla törenler düzenledik Ankara’nın göbeğinde. AB; kendini aşamıyor ki; sana nasıl el uzatsın. Kendisi sorunlar yumağında.

Cumhuriyet kurumlarının içi boşaltılırken, sesini çıkarmayan, istikrar politikalarına çanak tutanlar, şunu bilmelidirler ki;

ABD ve AB, yararlanmayacağı hayvanların önüne bir kavram ot bile atmazlar. Bölünmüş, küçülmüş bir TÜRKİYE;  Orta doğuda ki gücünü kaybeder.

AB’nin hayali gerçekleşirse; Türkiye’nin güneyinde bir KÜRT DEVLETİ kurulduğunda, ABD’nin Orta Doğuda ki eli güçlenecektir. İsrail den sonra,  ORTA DOĞUYA;  ikinci Jandarma ülkesini yaratmış olacaklardır.

         Şu günlerde dünyanın yaşadığı ekonomik, kültürel ve siyasal tartışmalardan, ülkemizin etkilenmemesi düşünülemez.  Libya, mısır, Suriye’de yaşananlardan zarar görmediğimizi düşünenler, hayal görmektedirler. İşin açıkçası; dış borlar artmış, ithalat ayyuka çıkmışsa, brezilyadan kahve yerine elma ithal eder duruma geldiysek kriz bizi teğet geçer sözleri bulutlara yazılan içi boş kavramlardır.

         90’lı yıllarda bir ekonomik ön görü uzmanı demişti ki; 2001’ li yılların ekonomik çalkantılarını tanımlamak için;

         “ Amerika grip olursa, Avrupa zatürre, ekonomisi dışa bağımlı ülkeler kanser olur… “gibi büyük laf etmişti. Her kes adamla bir dalga geçmediği kalmıştı.

         ABD’nin gönderdiği uzamanın hazırlattığı ekonomik kurallarla Türkiye buraya kadar geldi.

         Şimdi herkes mutlu, mesut bahtiyar. Herkesin bir eli yağda, bir el, balda. Kar a gözlükler, 4*4 jeepler, ver elini sahile, vur kendini kıra bayıra. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.

         Vatandaş anlatır.

         “Baba oğul bağ bekler. Oğul, bağın gerisindeki babasına seslenir. Baba, hırsız yakaladım. Tut bana getir. Hırsızı sana getiremiyorum baba.

-         Salıver gitsin,

-         Gitmiyor baba beni de bırakmıyor.”

        

       

 


 

 

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home