YAZ- BOZ TAHTASI

Bahar mevsiminde, kardan soğuk, taştan sert laf  söylemek akıllı adam işi olamaz. Böyle bir sav ancak; burnu havada, gözü yükseklerde olanların yapabileceği davranışlar zincirinin halkalarındandır. Benim kılavuzum; halkımızın yarattığı ortak akıl ürünleridir. Genel bir inanış olarak; "bahar ayları yeniden var oluşun simgesidir..  Özgür ve mutlu bir ülkenin,  özgür ve mutlu insanlarıyız.

            Sonbaharda toprağa attığımız tohumların, ilkbaharda yeşerdiği, kardeşlendiğini, bir önceki yılın ürünlerinin tükendiği, havaların ucundan kıyısından ısınmaya, evde odun ve kömürün azalmaya başladığı, bir günde dört mevsimi yaşıyoruz.

             Doğanın uyanışının, yeni yılın yatırımlarının hesaplarının yapıldığı zaman diliminin; aydınlanma ve yenilenme gücünü içinde taşıması anlamlı ve önemlidir. Bu zaman dilimini gelecekte yakalamamız bir daha olanaklı değil. Kaçırdığın bu güne ulaşmak elde değil.

            Şeyh Edebali; Osmanlı Devleti'nin Kurucusu Osman Bey'in Kayınpederi. Osman Bey'e Nasihatlerinde bakın neler söylüyor; Anadolu Selçuklu Devleti'nin çöküşünü, Anadolu Beylikler Dönemini yaşamış, KARGAŞALAR İÇİNDEN SÜZÜLÜP GELEN DÜŞÜNCERİ. YIL 1299. "

.. Oğul! ."..Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene, ve hatırlıyken itibarını kaybedene acı! Unutma ki yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir...

Kişinin gücü günün birinde tükenir. Ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır. İnsan ölür eseri kalır."

            Bu nasihatlerden nasibini alamayanlara; Mustafa Kemal Atatürk ne diyor?  "Hayatta en hakiki mürşit(yol gösterici) ilimdir. İlimden başka mürşit aramak gaflet(yanılma)tir, delalet(sapma)tir... Cumhuriyetin temeli kültürdür. Eğitimdir ki bir milleti... özgür ve... bağımsız kılar..."

Haydi! Kendi büyüklerimiz yanıldılar. Çin bilgini KONFİÇYUS' ta mı  dünyaya yalan söylüyor?  Bilge diyor ki;

" Bir yıl sonrasını düşünüyorsan buğday ek. On yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik. Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insanını eğit."

            Gösterilen hedefleri bıraktık. Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. Tarihte yıkılan ONBEŞ TÜRK DEVLETİ savaşlarla yıkılmadı. Şimdi sıra  Genç Türkiye Cumhuriyeti'nde. Bilimsel ve ekonomik kalkınma, Çağdaşlaşma projelerinin içlerini boşaltan iktidarlar silsilesinin Milli Eğitim Bakanı kalkıyor YÖK'ten, iktidar; yargıdan yakınıyorlar. Kimsenin yakınmaya hakkı yok.

            Son elli yıllık eğitimi içinden gelen biri olarak tespitim. Geçmişin tekke, zaviye ve medrese zihniyetiyle değil, Yaşadığımız zaman diliminin eğitim değerleriyle geleceğe hazırlanan bir yeni nesil. Laik, Özgür ve demokratik eğitimi içine sindiremeyenler, CIA destekli komşu ülkelerde açtıkları eğitim kurumlarının foyaları ortada.

Bir ucu Amerika'da, bir ucu Avusturalya'da,. İnsanımızın tertemiz inançlarını siyasete alet etmeleri, inançlarımız üzerinden rant ve kargaşa çıkarmaları düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürmektedir.

            Olan; yağız  Anadolu gençlerine oluyor. Değişen proğramlar, Özelleştirilmiş güzelleştirilmiş eğitim kurumları. Dershane, özel öğretmen kıskacındaki sevgili gençler. Üniversite önünde yığılanlar, bitirip diplomayla ortada dolaşan 20 bin işsiz genç. Bu kör düğümü çözene aşk olsun. Umutsuzluğa kapılmadan  yaşamak, ayrı bir sanat.