İNSANLIK VE İNAT
Özür dileyerek başlamak, insana saygımdır. Kendisine saygıyla yaklaşılan kişi, kendinde bir büyüklük görür. Ne hikmetse. Zamanla fark ediyor insan, insanlığın inat yüzünden çektiklerini sıralayalım.
*Zengin olan, fakirliğe,
*Yoksul varsıla, Yer yüzü gökyüzüne inat.
*Siyah beyaza, denizler karaya, tavan tabana, çıplak giysiliye, büyük küçüğe, karanlık aydınlığa, gece gündüze, işçi patrona, patron işçiye inat.
Güzel çirkine, kısa uzuna, savaş barışa, cahil alime, alim zalime, inanan inanmayana, öğrenci öğretmene, bulut yağmura, kavak ardıca, köprü akarsuya, yüksekler alçaklara, kadın erkeğe, bilinmeyen bilinene… inat.
İnatlığın en kötüsü, aynı varlıkların bir birine olanı. İnsanın insana, kadının kadına, keçinin keçiye, devenin deveye, itin ite inadı insanı baştan çıkarır.
İnsanlık ne çektiyse, inatlıklar yüzünden çekti.
"DEMOKRASİMİZ HALA BU ÇOCUKLUK HASTALIKLARINI YAŞIYOR."
Kütahya yöresinde yaşamış olan büyük usta; AİSOPOS masallarında insanlar ve toplumlar arası ilişkileri hayvanların yaşamından örneklerler. Büyüklere simgesel anlamda dersler çıkarmaları anlamında anlatımlarda bulunurlar.
Gerçekleri inatla ve özenle halktan saklamanın çabası ve özeni içinde olan güçler;"mızrak çuvala sığmayınca" büyümeyen çuvala mızrağı sığdırmak için, kırıp dökmenin, orantılı ve orantısız güç kullanımı talimatlarıyla sorunların çözüleceğini düşündüler.
Meydanlarda ele güne rezil olduk. İnat yüzünden, vatandaşlarımız haksız yere Zaralar gördüklerini izledik ve gördük.
"PİRÜS ZAFERİ"ni kazanan; EPİR KRALI PİRÜS; kazandığı zaferden nefret eder." Çok acı veren ve çok kanlı bir savaştan sonra, "Tanrım bana bir daha böyle zafer verme" diye yakarmıştı." yüz yıllar önce.
AB kapılarını aşındırırken, dürüstlük naraları atanlara ne diyebiliriz?
Eller, ayaklara, ayaklar başlara karışınca işin rengi kaçtı. Atalarımızın ünlü sözüyle toplayalım konuyu." Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker." deyimini yazmadan geçmek olmaz.
Ülkemizin başında dönen; " alıcı kuşların açtığı sorunlar yetmiyormuş gibi durup dururken ortalığı yangın yerine çevirmenin ne anlamı var?
Hani!.. dürüstlükten, hakkaniyetten, özgürlük ve adaletten dem vuruyorduk?
La Fontaine Masallarında ki; iki inatçı yaratığın yaşadıkları olaya benzetmeden çözümlemek, büyük erdemdir.
Herkesin bir birine meydan okumasıyla sorunlar çözülmez. Karmaşıklaşır. Uzlaşı kültürü, demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Ortak akılda buluşmaktır uzlaşı. Uzlaşı, karşılıklı eşitlik ve karşılıklılık ilkesinin canlanıp ayağa kalmasıdır. Toplumu huzuru, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü temelinde buluşmaktır.
İnsan; huzur ve barışa, millet ve vatana, insanca yaşama inat olamaz. Bu bağlamda tüm inatçılara inat; bu satırlara düşüncelerimi döktüm.
İNATSIZ BİR YAŞAM İÇİN; İNADINA İNSANCA AKILLICA TÜM BEDENİMİZİ SARAN OLUMSUZ DÜŞÜNCELERE İNAT.
KENDİ KENDİMİZ, OLMAYA İNAT.
İNAT BU YA!... BEN DE SİZLERİ SEVMEYE, SAYMAYA İNAT.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home